19 Ağustos 2015 Çarşamba

              BEN KÜÇÜKKEN MİMİ

  Sevgili ablam Suleuzundere Blog beni mimlemiş.mimlenmenin ne demek olduğunu yeni öğrendiğim için bu yazıya yeni cevap yazıyorum :-)
  Ben küçükken en sevdiğim şey televizyon izlemekti.Evimiz cadde üzerinde olduğu için annem ve babam pek dışarı çıkmamızı istemezdi.Aynı dertten ablamda muzdarip olduğu için onunla hep hangi kanalı izleyeceğimiz konusunda tartışırdık.
   Ben küçükken kavgacı biri değildim.Ama tehlikeli bir mahallede olduğumuz için kendimi korumak için karete kursuna gitmek isterdim.
   Ben küçükken televizyon izlemenin haricinde oyun oynamayı da çok severdim.Mahallemizdeki çocuklar tarafından oynanan bir değil bir sürü oyun vardı.Gülle, çivi, sigara kağıdı, incir savaşı, tapa, simit, saklambaç, kovalamaç ve şu an aklıma gelmeyen bir sürü oyun.
   Ben küçükken yazları köye gitmeyi çok seviyordum.Benim yaşıtımda bir sürü çocuk olduğu için zamanım çok eğlenceli geçerdi.Tabi çocuk olduğumuz için akşama kadar oynayıp gece kavga edip evlere dağılırdık.Ama ertesi sabah hiçbir şey olmamış gibi oyun oynamaya devam ederdik.
   Ben küçükken uslu bir çocuktum.Hani bir laf vardı:''O çocuk iyi ama çevresi kötü'' diye.Bende aslında öyleydim.Çevremdeki çocuklar aslında hiç iyi çocuklar değillerdi ama ben o yaşta da duracağım yeri bildiğim için başımı hiç bir zaman belaya sokmadım :-)
   Şimdilik bunları yazıyorum ama çocukluğum bunlardan ibaret değil tabi ki.Eğer çocukluğumun hepsini yazacak olsam günlerce sürer bu :-) Şimdilik buralarda yeni olduğum için şu an için alışma sürecindeyim.
   Bir sonraki yazıda görüşmek üzere...
    


1 yorum:

  1. Hoş geldin kardeş. Seni yeni yazılarınla görmek ne güzel :-) Umarım bu sefer fazla ara vermeden yazmaya devam edersin.

    Mimi beni kırmayıp yaptığın için teşekkürler. Artık bloga yazdığına göre seni başka mimlerde de ekleyeyim.

    O karate kursuna gitmeyi ben de isterdim ama işte bizimkilerin öyle bir imkanı yoktu. Artık biz çocuklarımıza iyi şartlar sağlarız.

    YanıtlaSil